”aslında benim ne istediğimi biliyor musun? hepinizin canı cehenneme! rahatlık, sakinlik istiyorum! kendi huzurum için bütün dünyayı beş paraya satarım ben. beni kıyametin kopmasıyla çaysız kalmam arasında bir seçime zorlasalar, dünyanın batmasını umursamaz, çayımdan vazgeçmeyeceğimi haykırırdım.”
Fyodor Dostoyevski

<html><iframe src="https://embed.spotify.com/?uri=spotify:track:2KjipxTHIPtoHBNx7d81Ic" frameborder="0" allowtransparency="true" width="458" height="80"></iframe></html>

“Senden geriye
kalan
tek bir kelime,
bizim kelimemiz.
Hala biz kalan
tek şey”

http://open.spotify.com/track/2KjipxTHIPtoHBNx7d81Ic

İnsan defalarca ölür;
Her unutuluş,bir ölüştür...
Tüm kalplerde unutulan insan,
Artık gerçekten ölmüştür

''bir gün seni bırakırım ya
tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu
evet, gün geliyor, bıkıyorum senden,
ama istanbul'dan bıkmak gibi bir şey olur bu.''

Cemal süreya

Şimdi kılıksızım,
fakat borçlarımı ödedikten sonra
ihtimal bir kat daha yeni esvabım olacak
ve ihtimal sen yine beni sevmiyeceksin.

Bununla beraber pazar akşamları
sizin mahalleden geçerken süslenmiş olarak
zannediyor musun ki ben de sana
şimdiki kadar kıymet vereceğim.

Orhan Veli

Bazı anlarda yüzün aldığı bir ifade, sevenin belleğinde sonsuzlaşır.
İnsan o ifadeyi herşeyden çok daha fazla özler.
O yüzün sahibiyle günün birinde darıldıktan, ayrıldıktan sonra bile, o ifadeyi özler!..
Bir andır o; ama bütün zamanlara siner.

Murathan mungan

"Ah benim sevdasında bencil; ama yüreğinde sağlam sevdiğim.
Aklıma gelişini seveyim; ne güzel darma duman ediyorsun beni."

Nazım hikmet

İçimde garip bir umut,
seni sevdiğim günlerdeki gibi...

ah be çocuk,
mutluluk denen şey,
konsomatris bir sevgili !
bugün var yarın yok.
hadi çocuk,
direnme paranoyak yanına !
vur şarabın dibine,
karış sende fahişelerin,
sarhoşların, musibetlerin,
ayazına, arasına ..
ve yasak düşler kurup,
o fahişeleri ciddiye alma ..
kanma ben gibi,
mutluluk denen o saçmalık oyununa !

Senin kalbine birşey olmuş...


Ayışığında oturduk
Bileğinden öptüm seni
Sonra ayakta öptüm
Dudağından öptüm seni
Kapı aralığında öptüm
Soluğundan öptüm seni
Bahçede çocuklar vardı
Çocuğundan öptüm seni

Cemal süreya


"Yağmur yağıyordu paris kaldırımlarına;
Seni düşünüyordum penceremde.
Yağmuru sevmediğin geldi aklıma.
Bulutlarda hatırlamış olacaklar ki
Yağmurda üzüldüğünü,
Sağanak durdu birden bire;
Güneş açtı.
Yüzün güldümü bilmem
İstanbul’daki pencerende…

Cahit sıtkı tarancı

Gel-me artık gecelerime...